parallax background

Kim Değilim Ben

Hüzün Kokan Seanslar
Eylül 15, 2019
Kıyas ve İyi Ebeveyn olmak
Eylül 16, 2019
 

Bu, elbette bir kelime ile cevaplandırılabilecek bir soru değildir.  Yıllar içerisinde cevabı değişen, bizim olgunlaşmamız ile birlikte gelişen bir arayıştır. Ne olduğumuzu bilmek belki de ölünceye kadar tamamlanmayacaktır ama mütevazi bir şekilde kim olmadığımızı bilebiliriz. 

Kim olmadığımızı kestirebilmek adına öncelikle bir somut örnek üzerinden hareket edelim. Mesela iş yerinde yöneticisiyle arasında gizli bir çekişme olduğunu hisseden bir kişinin duygularına baktığımızda yöneticisine karşı öfke duyduğunu tespit edebiliriz. Zira bu kişinin öfkesi, kendi duygularını tahlil etmekten ve karşısındakinin karakterini anlamaktan onu uzak tutmaktadır. Bir insanın herhangi bir duygusu aklını kolaylıkla perdeleyebilir. Bu durumda tahlil becerisi fazlasıyla kısıtlanır (Bu kısmı daha net canlandırmanız için çizgi animasyon film “Inside Out” u seyretmenizi tavsiye ederim.) Bu örnekteki gibi çalışan yöneticisi ile aralarındaki çekişmenin neden olduğunu anlayamaz. Oysa böyle bir durumda farklı bir perspektiften bakmasını sağlayabilecek bir kişi ile oturup durumu değerlendirdiğinde, geçmişindeki ihmal edilme duyguları ya da kendinden çok fazla beklentisi olan bir ebeveyne karşı hissettiği kızgınlık duygularının ortaya çıkmış olması kaçınılmazdır. Tabi bu saydığım iki ihtimal sadece bir tahminden ibaret yoksa çok daha farklı alternatif sebeplere ulaşılabilir. İşte böyle bir keşif, bireyin duygu ve düşüncelerindeki sis bulutunun azalmasını sağlayıp süreci akıl ile yönetmesini sağlar.

Diyebilir ki, “evet benim duygularım var ama ben sadece bu duygularımdan ibaret değilim”, duygularım sabit değildir ve değişkenlik gösterir. Dolayısıyla beni zaman zaman ikilem içerisinde bırakabilir. Duygularım sevgiden bir anda nefrete, sakinlikten bir anda kızgınlığa, sevinçten bir anda hüzüne geçebilir. Fakat ben bu duygularımdan daha kapsamlı bir varlığım ve özüm bu duygulardan daha geniştir. Kıskançlık benim üzerimde etkili olsa da dışarıdan bakarak bu duyguların oluşturduğu sabırsızlık ve çaresizlik duygularından kendimi arındırabilirim diyerek içini sakinleştirir.

Bir insan sadece duygularından ibaret olmadığı gibi, düşünceleri, zihni, bilinçaltı, dürtüleri, katı ahlakı ve hislerinden de ibaret değildir. Hepimizin hedefi içimizdeki parçalardan bir bütün oluşturabilmektir. Bu sebeple parçaların bütünü tek başına ifade edemeyeceğini ama bütünün parçalar hakkında bir bilgiye sahip olabileceğini kendimize hatırlatmamız bizi daha olgunlaştıracaktır.

Comments are closed.